...:Forum Cros:...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


...:Herkes Bu Foruma Hasta:...
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

Call of Duty 4: Modern Warfare

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Admin
Admin
Admin
Admin

Erkek
Yaş : 30 Kayıt tarihi : 05/08/08 Mesaj Sayısı : 206

MesajKonu: Call of Duty 4: Modern Warfare Call of Duty 4: Modern Warfare I_icon_minitimeÇarş. Ağus. 06, 2008 11:45 am

Call of Duty 4: Modern Warfare Call-of-duty-4-modern-warfare-box

Basketball İşte Call Of Duty 4 İncelemesi


İkinci Dünya Savaşı'na alışmıştık artık. Almanlarla mücadeleye aşinaydık. Activision bu savaşı devam ettirir sanmıştık. Zira konsept üzerinde yapılacak en ufak oynama, oyunun prestijini sarsabilirdi. İşbu sebepten dolayı, herkes oyunun
4. versiyonunda İkinci Dünya Savaşı konsepti bekliyordu.

Ama Infinity Ward yine bizi şaşırttı.

Çünkü Modern zamanların çatışmalarını konu alan Modern Warfare'ı çıkartacaklarını söylemişlerdi. Biz, koltuklarımıza iyice yerleşmiş, "acaba Cod'u da mı kaybediyoruz?" şeklinde kendimize sorular sormaya başlamıştık.
Saatlerce çatışmalara girdiğimiz, video aralarında sigara yakıp içten bir "offf!" çektiğimiz oyun, artık bizi yeterince heyecanlandıramayabilirdi.

Derken oyunun ekran görüntüleri, tanıtıcı videoları piyasaya yayıldı. Evet evet, oyun hala canlı; hala heyecan verici görünüyordu. Artık tüm Cod hayranları daha heyecanlı bekliyordu oyunu. O tedirgin, pervasız bekleyiş, yerini
mutlulukla karışık sabırsız bekleyişe çevirmişti.

Modern Savaşlar

Oyun çıktığında adeta satış patlaması yaptı. Zira kendisini merakla bekleyen o kadar insan vardı ki, hepsi koşa koşa oyunu aldı ve evine aynı hızda döndü. Oyunu kurup dosyayı çalıştırdığında, o heyecan verici Activision logosu görüldü.
Heyecan vermesinin sebebi, o görüntüden sonra gelen müthiş oyundu tabi ki.

İlk olarak bizden bir profil ismi isteniyor. NFS oynayanlar bilir, profil isimlerine göre ayrı ayrı hesaplar oluşturulur ve "Load Game" gibi bir bölüme ihtiyaç kalmadan, oyuna kaldığınız yerden devam etme şansına erişirsiniz. İşte
Cod 4'de bu seçenek, küçük ama işlevsel bir etki yaratmış. Profil ismimizi yazıp Ana Menü'ye girdiğimizde, sade ve güzel bir arka plan bizi bekliyor. Bölüm seçme, Single Player gibi seçenekler mevcut. Siz hemen Single Player bölümüne
girip, "görev beklemez!" nidalarıyla oyuna başlıyorsunuz elbette. İlk olarak her zamanki gibi eğitim bölümü var. Hedef vurma, bomba kullanımı, kolunun tersiyle karpuz parçalama gibi. Smile (yanlış duymadınız, dirseğinizle karpuz
parçalıyorsunuz.)

Oyunun grafikleri oldukça iyi. Toprakta yürürken sıçrayan kum taneleri, yere yattığınızda gözünüzün önüne gelen çim ve sayılarla anlatılamayacak kadar çok detay mevcut. Oyun içi ses ise her zaman olduğu gibi yine muhteşem. Savaş
atmosferini fazlasıyla yaşatıyor.

Oyundaki diğer detaylardan biri de; silahlar. Oyunun konusu günümüze daha yakın olduğundan mütevellit, silahlar da daha modern. Bu yüzden silah açısından da tatmin edici bir oyun olduğunu vurgulamak lazım.

Daha sonra oyun ve görev hakkında bilgilendirici yazı ve videolar yansıyor ekrana. İlk görevde helikopter ile gemiye gidiyor, burada sıcak bir çatışmaya şahit oluyor; şahit olduğumuz yetmiyor, tonla adam vuruyoruz. Evet, Cod'un farkı
burada başlıyor. Aniden kendinizi onca adama mermi saydırırken buluyoruz.

Oyunun konusunu söylemeyi unuttuk. Oyunun heyecanı, yazı yazarken bile sarıp sarmalıyor bizleri.

Oyun, artık günümüze daha yakın zamanlarda vuku buluyor. Nükleer bombalar, helikopter ile kamplara yapılan misillemeler, oyuna farklı bir heyecan katmış durumda. Oyunda sayabildiğime göre 2 ayrı karakter yönetiyoruz. Genel olarak
Captain Price'ın yanındaki askerlerden biri oluyoruz. İlk olarak Al-Asad sorunu baş gösteriyor. Bu yolda bir askeri şehit ediyoruz. Mercedes'e alıp, mabedde kafasına bir kurşun sıkarak ne kadar acımasız ve sert kanunlarla bezenmiş
olduğunu gösteriyor. Sonraları Zakhaev sorunu için de Ukrayna'ya gideceğiz.

E3 fuarında sergilenen Çernobil bölümü, oyunun en çarpıcı kısımlarından. Mevzubahis bölümü oynarken kendimizi oyuna öyle kaptırıyoruz ki, adeta bunun bir oyun olduğunu unutuyoruz. Hani Türklerde filmdeki karakterlerle konuşma huyu
vardır ya, onun gibi: "Paul, gitme oraya, uçuracaklar seni!", "Price, böyle yaparsak bizi linç ederler." gibi. Çernobil bölümünde, kamufle vaziyette görevde bulunan 2 askerden birini yönetiyoruz. Buradaki üstümüz de, Captain MacMillan.

Oyunun en heyecan verici bölümlerinden biri de, helikopter ile katıldığımız çatışma. 3 farklı mermi seçeneği ve buna bağlı olarak seçilebilen 3 kamera açısının yanı sıra, 2 farklı görüş seçeneği de sunulmuş. İster mermi atın, ister
seri bomba, ister daha etkili bombaları.

Oyun, sizi herhangi bir yola tıkamıyor. Örneğin, çatışmalar sokak meydanında yaşanırken siz evlerin içerisinden düşmanın arkasına dolaşabilir, hatta görev noktasına en az çatışmayla erişebilirsiniz. Ama ev aralarında dolaşırken her an
karşınıza düşman çıkabileceğini unutmayın. Zira düşman, sizi gördüğü anda silahına davranıyor. Diğer bazı savaş oyunlarındaki gibi "buyur kardeş, ilk mermiyi sen at" demiyorlar.

Oyun içerisinde kimi zaman havadan savaşıyor, kimi zaman havadan koruma görevi üstleniyor, kimi zaman üzerimizden helikopterler geçerken yere yatıp gizleniyor, kimi zaman çayır çimen arasında kamufle oluyor, kimi zaman düşen bir
helikopterden yaralı pilotu kucaklayıp uçağa götürüyor, kimi zaman ise görevi tamamladıktan sonra inen helikopterin altında ezilip, feci şekilde can veriyoruz. Evet, bu son bahsettiğim şey, oyunun en can alıcı noktalarından
birinde başıma geldi. Görevimi tamamlayıp, helikopter beklemeye başlamışken, aniden gölgesini hissettiğim ve kaçmaya fırsat bulamadan altında kalıp ezildiği helikopter, savaşı kaybetmişçesine sinirlendirmişti beni.

Oyunun özelliklerini anlata anlata bitiremeyiz aslında. Zira o kadar güzel detaylar var ki, sizi tekrar tekrar mest ediyor. Örneğin, 3 kurşun sıkarak yerle yeksan ettiğiniz düşman, tam olarak devrilmiş ve hakkın rahmetine kavuşmuş
anlamına gelmiyor. Siz, düşmanın öldüğünü düşünüp arka taraftaki düşmanla vuruşurken, aniden sizi mermi manyağı yapabiliyorlar. "Ben ölüyorum, sen de öl" diyorlar yani. O yüzden düşmanın öldüğünden emin olana dek, onu mermi manyağı
yapabilirsiniz.

Oyunda ne yazık ki olumsuz bir yön de var. O da, Single Player modunda senaryonun kısa olması. İyi bir Cod oyuncusu, oyunu ortalama 5 saatte bitirebilir. Bu oyunun nadir eksilerinden biri.

Multiplayer Lideri

Oyunun Single Player modu kadar ilgi gören diğer bölümü ise, hiç kuşku yok ki Multiplayer. Online olarak en çok oynanan FPS oyunlarından biridir Cod. Modern Warfare'de de olumlu pek çok şey görebilirsiniz. Örneğin, her takım kendine has
özellikler geliştirebiliyor ve zayıf yönlerini tek tek düzeltiyor. Deathmatch, Team Deathmatch, Capture The Flage, Search and Destroy, Headquaters, Team Tactical, Sabotage, Old School ve Hardcore gibi seçeneklerimiz mevcut. Bu
yüzden, Multiplayer bölümünde sıkılmanız, gayet düşük bir ihtimal.

Call of Duty 4: Modern Warfare'ın sıralanacak daha çok detayı ve güzelliği var. Lakin, siz en iyisi oyunu gidip alın ve oynayarak yaşayın. Zira, emin olun bu oyun sizi etkileyecek ve FPS piyasasına olan bakışınızı değiştirecek.
afro
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://genclikforum.0wn0.com
frtskn
Süper Moderatör
Süper Moderatör
frtskn

Erkek
Yaş : 31 Kayıt tarihi : 08/08/08 Mesaj Sayısı : 105

MesajKonu: Geri: Call of Duty 4: Modern Warfare Call of Duty 4: Modern Warfare I_icon_minitimeÇarş. Ağus. 27, 2008 8:52 am

güzel oyun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.genclikforum.0wn0.com

Call of Duty 4: Modern Warfare

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
...:Forum Cros:... :: ..::Bilgisayar, İnternet ve Teknoloji Dünyası::.. :: Bilgisayar Oyunları -
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar